Bu sayı Test kişiliğinin iç yüzünü sizlere gösteriyor. Test yapmak önemli midir? Gerçekten ölçümlenebilir mi? Nasıl çalışır? Daha iyi bir ekip kurmanıza yardım edebilir mi? Bu sayıda bu soruların cevaplarını bulacaksınız. Umarız zevkle okursunuz.
İşe alımdaki asıl sorunları bir kaç satırda anlatmak aslında hiç de zor değil. İyi bir izlenim yaratan, ama aslında kıymetli hiç bir üretim yapmayan kişileri işe almak şeklinde özetleyebiliriz. Daha da kötüsü ise, daha önce çalışmakta olan bir sistemi gizlice bozacak bir kişiyi işe almaktır. Tanıdığım çoğu yönetici bu tür durumları deneyimlemiştir.
Eğer şanslıysanız yalnızca bir kaç bin euro ve biraz zaman kaybedersiniz; ama şansınız kötüyse size milyonlara hatta şirketinize mal olabilir. Durumun ne kadar kötü olduğu gerçekten görmeden veya deneyimlemeden anlaşılamaz.
Genel olarak, ne kadar yüksek seviyede bir işe alımsa, hataların o kadar büyük etkisi olacağı düşünülür, ancak düşük seviyeler olarak tabir edeceğimiz çalışanlar da, hatalı bir işe alım yapıldığında çok büyük zararlara neden olabilirler, hem maddi hem de manevi olarak, büyük müşterilerin gitmesine neden olabilir, iyi çalışan üretken elemanlarınızın işini bozabilir, gerensiz masraflar ve cezalara neden olabilir, vb. Bu nedenle profesyonel işe alım uzmanları size önemsiz eleman diye bir şey olmadığını söyleyecektir. Gerçek bir ekip bir zincir gibidir, zayıf veya işe yaramayan halkalara yer yoktur.
Bizler işe alım süreçlerinizi sadece güvenli değil aynı zamanda son derece etkili ve karlı kılmak için bu alana ışık tutmayı umuyoruz. Bunun olabilmesi için de, sizin ve personelinizin işlerini yürüten ve işe alım yapan kişilerin bilgi dağarcığında boşluklar olmaması gerekiyor.
Bu derginin amacı, işe alımı bir “kumar” olmaktan çıkarıp, iyi kontrol edilen bir aktiviteye dönüştürmektir. İdeal olarak, sizin ve iş arkadaşlarınızın vakti ve ilgisi üretimi ve iş akışını arttıracak aktivitelerde olmalıdır.
Sizlere ve işe alım süreçlerinize en iyi dileklerimi sunuyorum!
Neden kişiliği test etmemiz gerekiyor?
“Kişiliği test etmek biraz garip değil mi?” Kişiliğin ne olduğu ve nereden geldiği konusunda düşünmüş herkes biraz böyle düşünüyor olabilir. Ama kişiliği test etmek, sadece doğru araçlarla ölçürmüyorsa ve doğru şekilde yorumlanmıyorsa “gariptir”.
Kişilik öyle yada böyle “karmaşık bir konu” olarak görülse de, tamamıyla anlaşılması mümkündür.
Kişinin dış görünüşünün içini yansıtmadığı bilinen bir gerçek. Hepimizin olmak istediğimiz kişi, olayları nasıl yönetmek istediğimiz, ve beklentileri nasıl karşılayacağımız konusunda kendimize ait bir fikrimiz vardır. Ancak beklenmedik, zor yada stresli bir durumla karşılaştığımızda kendimizi bu standartlara uymak yerine sadece tepki verirken bulabiliriz. Bu tepkiler her zaman doğru yada uygun olmayabilir.
Konu başkaları olduğunda bunu gözlemlemek kolaydır – kontrolü kaybettiklerini, iyi olmadıklarını veya bir sorunu çözmeye çalıştıkları halde daha kötü duruma getirdiklerini gözlemleyebiliriz. Kendimize baktığımızda ise bu biraz daha zordur, çünkü “haklı olmak” çok güçlü bir içgüdüdür, ve kendimiz hakkındaki gözlemlerimizi çarpıtabilir. Kendimize karşı tarafsız olmak oldukça güçtür.
Birinin kişiliğini anlamak için etkili yönlerden birisi, doğası gereği tarafsız olan, sosyal ilişkiler tarafından etkilenmeyen, ve sosyal maskelerin ötesini görebilen bir test kullanmaktır. Kendi işimde, 16 yılı aşkın süredir böyle bir test kullanıyorum, bu yüzden de bu konudaki deneyimlerimi paylaşmak istedim, özellikle de çok büyük fayda gördüğümü düşündüğüm için.
Kendini anlamak
Sizleri ayrıntılarla sıkmayacağım, ancak büyürken iki ruh hali arasında gidip gelirdim. Saf bir heyecan, yüzde yüz aktivite ve yaratıcılık ile melankolik, hayatın anlamını ve kendimi arayan tarafım arasında. O zamanlar kişilik testlerine olan ilgim yalnızca kendimi, güçlü ve zayıf kısımlarımı anlamaktı üzerineydi. O zamanlar, sadece adından ne olduğu kolayca anlaşılan (örneğin: “Ne kadar ısrarcı olduğunuzu öğrenin!”) testlerle karşılaşmıştım ve testi en iyi sonucu almak için nasıl cevaplandırmam gerektiğini de anlayabiliyordum. Ancak, bu beklentilerimi yerine getirmedi ve bir süre sonra test konusundan tamamen vazgeçtim.
Çok sonraları işim dolayısıyla bu tarz bir testle tekrar karşılaştım. İş başvurusu sırasında 200 soruluk bir test cevaplamıştım ve bunu yaparken bir rol takınmak pek mümkün olmamıştı çünkü sorular çok basit ve temeldi. Bu nedenle de sonuçlar hakkında daha da meraklı idim. Sonunda fazla şaşırmadım çünkü benim için sıradan olan ve kendi hayatımda gözlemlediğim şeyleri gösteriyordu. Testi yapmak kimseyi değiştirmez, ama şüphelendiğiniz bir şeyi siyah ve beyaz, kesin olarak yazılı görmek kesinlikle büyük bir şey. Sadece NE olduğunu değil, NEDEN olduğunu da gösteriyor ki bu bir kişi için yeni kapılar açan bir farklındalık. Bu kapılardan geçip geçmemekse kişinin kendisine kalıyor.
Testi yapmak kimseyi değiştirmez, ama şüphelendiğiniz bir şeyi siyah ve beyaz, kesin olarak yazılı görmek kesinlikle büyük bir şey.
Bu gün bile, testlerle ilgili bazı insanlara yorum yaptığımda, bazı şeyleri anlayıp içten bir rahatlama duyduklarını görüyorum. Bunlar sadece planlama veya işteki verimlilik üzerine küçük noktalar değil. Çoğu zaman, kişinin bir çözüme olan pratik yönlenmesi, o kişinin genel olarak başarılı olup olmayacağının göstergesi.
Ekip kurmak için etkili bir araç
Lütfen testin size tüm cevapları vereceğini düşünmeyin. Bir kişiyi işe alırken tek kontrol etmemiz gereken şeyin kişilik olmadığı tabii ki aşikar. Ancak, her pozisyon için biraz farklı karakteristiklerlere ihtiyaç duyulduğunu ve bunları en iyi şekilde kullanırsak stabil sonuçlar doğuracağını biliyorum. Ve istediğim de tam olarak buydu. Bu testleri kendi işe alım süreçlerim için kullanmaya başladım ve, teorik tavsiyeler dinlemek yerine zor yoldan öğrenmeyi tercih eden bir kişi olarak bir çok kez dilim yandı, böylece de gerçekten testlerin doğruluğuna ikna oldum. Sizlere de tanıdık geliyor mu?
Örneğin, potansiyel asistanım görüşmede üzerimde çok iyi bir etki bırakmıştı – yapabilirliği çok yüksek, tatlı ve direkt bir insan olarak görünüyordu. İletişim kurmaktan çekinmiyordu ve pratik sınavı en iyi notlarla geçti. Test ise çok yüksek öngörülmezlik, ruh hali ve enerji dalgalanmaları yaşayan bir kişi olduğunu gösteriyordu. “Bunun hiç bir anlamı yok” diye düşündüm, “belki o gün modu düşüktü” ve onu işe aldım. İlk üç gün harikaydı, her şeyin yolunda olduğu ve testin hatalı olduğu sonucuna vardım.
Ama dördüncü günde, yeni asistanımın yerine adeta bir başkası işe geldi. Aynı şekilde görünüyordu ama başka bir insandı. Enerjisi tamamen gitmişti, ruh hali buz gibi idi ve üç gündür öğrenmiş olması gereken her şey uçup gitmişti. Şok geçirmiştim. Tam bir fiyasko idi. Neredeyse hemen kendisine veda ettik. Bu ve benzer bazı deneyimlerim, gözden kaçırabileceğim şeyler hakkında beni uyaracak bağımsız bir aracın önemini daha iyi kavramamı sağladı.
İşe alım yaparken sadece test sonuçlarına bağlı karar vermiyorum, ama aynı zamanda sonuçları görmezden gelirsem kendimi riske attığımı biliyorum.
Güzel olan şey fotokopi makinasından çıkma tek bir ideal kişilik diye bir şey olmaması
Güzel olan şey fotokopi makinasından çıkma tek bir ideal kişilik diye bir şey olmaması. Bizler bir şablona göre üretilmiş ürünler değiliz ve tek bir ideal vardır gibi bir şey söylenemez. Bu çok sıkıcı olurdu.
Eğer dikkatli incelersek, her pozisyonun başarı için bir takım güçlü karakteristiklere bağlı olduğunu görürüz, ve bu karakteristikler her iş için farklıdır.
Ekibi bir bireyler bütünü olarak görmek
Ekibinizi iyileştirmeye çalışmanın size pozitif geri dönüş sağlayacağını söylemeye bile gerek yok. Ancak, bir ekip bireylerden oluşmaktadır, yani bir birey iyiye giderse tüm ekip de iyiye gidecektir. Ayrıca, ekibinizin potansiyelini – içindeki her bir bireyi – tanımazsanız, ve ekip için neyin iyi olup olmadığına göze batan bir kaç kişiye göre karar verirseniz ekibi iyileştirme çabalarınız boşa çıkabilir.
Bir şeye para ve vakit harcıyorsanız, önceden hazırlık yapmak her zaman iyi fikirdir.
Test kullanmak size her kişinin gereksinimlerini söyler ve sonuçlar bin kat daha iyi hale gelir. Eğitimden sonra ekibin yarısının içerikten memnun kalmaması gibi bir sorunla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Bunun yerine çok daha motive olmuş bir ekiple karşılaşırsınız.
Bir kişiyi işe alırken tek kontrol etmemiz gereken şeyin kişilik olmadığı tabii ki aşikar.
Daha da ötesi, yıllık performans değerlendirmelerinde kişinin hangi karakteristiklere sahil olduğu ve hangilerinin güçlü veya zayıf olduğuyla ilgili elinizde tarafsız bir bilgi olursa süreç çok daha değerlenecektir. Bu güçlü karakteristiklerden yola çıkarak, o kişinin daha verimli ve başarılı olması ve işini zorlaştıran etkenleri ortadan kaldırma yolunda daha iyi bir planlama yapabilirsiniz.
Yani, hali hazırdaki ekibiniz için testleri kullanacaksanız, her bir kişiye kaliteli geribildirim vermek çok önemlidir (bu yüzden bu konuda eğitim almalısınız). Bu çok kişisel bir konudur ve kaliteli geribildirim alan çalışanınız durumu hiç anlamamış birisine oranla değişime çok daha açık olacaktır. Bunu alın ve özel bir şey yapın, kendilerine bir artı olarak görecekleri bir şey, böyleyece hem ekibinizi daha hızlı, daha iyi ve daha verimli hale getirirsiniz, hem de çalışanlarınızın kendine güvenini arttırırsınız.
Kişilik karmaşık bir konu olarak görülse de, kesinlikle anlaşılabilir. Ve onu ne kadar iyi anlarsanız o kadar faydalıdır, çünkü çalışanlarınızla iş birliği yapmak çok kolaylaşacaktır.
Dünya çevresinde kişilik ölçümleri ne durumda
Şirketlerin, hünerli çalışanlarını ellerinde tutmaya büyük önem verdiği durumlarda, kişilik potansiyelinin test edilmesi çok daha ilginç bir konu haline geliyor. Kişileri anlamak artık şirketler için çok büyük önem taşıyor. Kişiliği detaylı bir şekilde inceleyen EXEC U-TEST isimli testimizle tanındığımız için, bu bölümü özellikle bu teste ayırmaya karar verdik. Bu biraz tek yanlı olarak algılanabilir, ama bir çok önemli bilgi öğreneceksiniz.
Bu sayıda Çek Cumhuriyeti’ne yakından göz atıyoruz
2004 yılından bu yana, Çek Cumhuriyeti’nin gelişimini gözlemlemek için iyi bir konumdayız. EXEC U-TEST’in yardımızla, Çek Cumhuriyeti’nde iş arayan veya çalışan 120 000 kişinin kişiliğini yorumladık. Yorumlama kişiye özel gereksinimlere göre farklılık gösterse de, ortalama Çek çalışanı profili de oluşmuş oldu, ve bir çok iyi sonuca vardık.
2004 yılında, Çek çalışanlarının kendine güvenleri çok düşüktü. Potansiyelleri yüksek olsa da bir çok zaman kendilerine inanmıyorlardı ve başarısızlık korkusu ile bir çok projeye adım atmıyorlardı. Bu durum gittikçe iyileşti ve 2017 yılında Çek insanının kendine güveni tam 18 puan artış gösterdi (-100’den +100’e giden bir skala üzerinde), ve genel olarak kişilik pozitif bir yönde ilerliyor.
Geçmiş sonuçlarla karşılaştırdığımızda bir başka gördüğümüz şey ise, bir çok insanın maddiyat harici şeylere daha fazla önem veriyor olması. Kişisel gelişim, takım çalışması, sosyal ilişkiler vb.’ye verilen önem artışta.
Çek firmaları EXEC U-TEST hakkında ne düşünüyor?
Daha önce de bahsettiğimiz üzere, burada daha çok EXEC U-TEST’den bahsedeceğiz ve bunun ışığında test hakkında yapılmış bağımsız bir anket sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Bir kaç yıl önce Oslo Üniversitesi EXEC U-TEST’in güvenlilirliğini %89’da ölçmüş olsa da, Çek Cumhuriyeti’ndeki test ile gün be gün çalışan veya sadece bir kez kullanmış olan müşterilerimizin test hakkındaki görüşlerini merak ediyorduk. Doğruluğundan emin olmak için bu anketi bağımsız bir firma olan STEM/MARK’a yaptırdık ve bu anketin sonuçlarına göre, EXEC U-TEST hakkında sorgulanan 200 kişinin %80’i testin geçerliliğini savundu.
“EXEX U-TEST’i baz alarak işe aldığım ilk çalışanımla gördüm ki, bu kişi aynı testte anlatıldığı gibiydi. Testin kalitesi hakkında ikna oldum ve halen bu testi kullanıyoruz.”
Pavel LiehmanProBovin s.r.o’da Jr. Executive Direktör.
Bu ankette bizi en memnun eden kısım ise, katılanlardan %96’sının EXEC U-TEST’i diğer firmalara tavsiye edeceğini görmek oldu.
Uluslar arası planlama açısından nasılız?
Dünya çevresinde 13 ülkeden test edilen kişilerin ortalama kişilik verilerini aldık. Kişilerin 10 yıllık bir süre boyunca planlama, geleceğe dönük yaşama ve genel olarak hedefleri olması konusunu inceledik (bu EXEC U-TEST’de stabilite karakteristiğidir).
Burada ortalama değerlerden bahsettiğimizi unutmamak gerekir, ve ortalamalar ülkeden ülkeye de farklılık göstermektedir. Ancak yıllar boyu binlerce test yapan ülkelerden -İsveç, Norveç, Slovakya, Macaristan – ve yılda on binler veya daha fazla test yapan ülkelerden bahsediyoruz – Kolombiya, Rusya, Çek Cumhuriyeti.
Bu değişimlere neyin neden olduğu hakkında nedensel bağlantılar yapmaktan kaçınıyoruz, ancak şu sonuçlara bir göz atalım:
- Bu karakteristiğin değeri genel olarak artmıştır (2007’de en yüksek değer 67 iken 10 yıl sonra 75).
- İsveç 1. sıradan 5. sıraya düşmüş olsa da, İskandinav ülkeleri genel olarak planlama konusunda en yüksek seviyelerde bulunmakta.
- Planlama ve ileri bakma konusunda, Rusya ve Tayvan diğerlerinin gerisinde kalıyor, ancak gösterilen iyiye gelişmeye baktığımızda 11 puanla 4. sıradalar.
Hız ve genel kullanım
Testin kullanıcılarının söylediklerine bakacak olursak, en büyük avantajı sonuçları aldığımız hız ve bu sonuçların farklı işler için kullanılabilirliğidir.
“Testler beklentilerimizi karşılıyor. Başka testlerde bu kesinliği bulamıyoruz.”
Pavlina Peskova Vochalova Asko a.s’de İnsan Kaynakları Yöneticisi.
Zaman ve para kazandırırken stresi düşürür
Konuştuğumuz kişilerin çoğu EXEC U-TEST’in onlara zaman ve para kazandırırken streslerini düşürdüğünü söylüyorlar.The majority of the people questioned mentioned that the EXEC U-TEST helps them save time, money, fr
“Bize zaman ve para kazandırırken stresi ve hayal kırıklıklarını da azaltıyor. Bu testleri kullanmaya başlamadan önce sık sık kendime sırardım ‘Ben neyi yanlış yapıyorum da aday ile bir türlü bir anlaşmaya varamıyorum?’ Bu kişinin test sonucunu gördüğümde ise nedeni gün gibi açıktı.”
Pavel Mudra, K2 Finance s.r.o Ortak Sahibi.
EXEC-U TEST hakkında daha detaylı bilgi mi almak istiyorsunuz?
www.performia.com adresi aracılığıyla ülkenizdeki Performia ofisiyle iletişime geçin.
Árpád Vas’ın sektöründe, işine olan sevgi insana olan sevgi ile bütünleşiyor. Oğlu ile birlikte 25 yıldır süre gelen bir başarı ile bir aile şirketini yönetiyor ve rakipleri üzerindeki en büyük avantajları ekipleri. Peki onun test konusundaki düşünceleri neler?
İlk olarak FAKTUM BÚTOR Kft. şirketinizi, ve onun misyonunu bize tanıtır mısınız?
Biz çocuk mobilyaları üreten bir firmayız, ve özellikle çocukların gereksinimlerine göre tasarımlar yapıyoruz. Ürünlerimiz yeni doğan bebeklerden 10-12 yaşlarda çocuklara kadar kullanılabilir. Misyonumz anne babalara paraları karşılığında alabilecekleri en iyi kalitede ürünleri sunmak, çocukların gelişimine katkı sağlamak ve onlara ideal bir ev ortamı sunmak. Kaliteye nazaran uygun fiyatlar, estetik ve kullanışlılık en önemli noktalarımız. Bir çok anne baba farkındadır ki çocuklar, yetişkinler için tasarlanmış mobilyalar arasında büyüyemezler.
İşinizin gereksinimlerinden biri sadece mobilya üretmeyi bilmek değil aynı zamanda bu misyonu da anlamak, yani mobilyalarınız sadece ahşap ve vidalardan oluşmuyor, öyle mi?
Evet, kesinlikle. Kendim için de mobilya tasarlıyorum. Aynı zamanda, tasarımcılarımız anne babalar ve böylece ailelerin mobilyalarla ilgili yaşadıkları sorunları da iyi biliyorlar. Sloganlarımızdan birisi şöyleİ “Mobilyaları sevgi ile üretiyoruz çünkü çocuklarımızı önemsiyoruz.”
Rakiplerinize karşı şu anki duruşunuzu anlatabilir misiniz, sizi rakiplerinizden farklı kılan şey nedir?
Macaristan’da kesinlikle sektör lideriyiz. Hizmet verdiğimiz 19 ülke içinde boyutu değiştirilebilen bebek mobilyaları satan tüm mağazalarda ve 50-60 bin kişiden fazla yaşayanı olan tüm büyük şehirlerde ürünlerimiz bulunuyor (örn. KIKA, BRENDON). Bu seneki mobilye üretimimiz kalite olarak da Avrupa marketine tam uyumluluk gösteriyordu ancak satış kanalında daha yapacak çok işimiz var. Avrupada ürünlerimiz zaten çok ön planda bulunuyor. Bizim rakiplerimizle aramızdaki en büyük fark, ürünlerimize son kullanıcının gözünden bakıyor olmamızdır.
Sürekli kendimizi geliştiriyoruz, ve en yeni teknolojileri kullanıyoruz. Bu büyük bir uğraşı gerektiriyor ama modern materyaller ve teknolojilerin uygulamasına gelince gerçekten de gerekli. Mobilyalarımız çocuklar büyüdükçe büyüyebiliyor, ailelerin de çocukların da en çok hoşuna giden kısım bu.
Şu anda kaç tane çalışanınız var?
Biz ufak bir firmayız. Şu an 7o çalışanımız var, kendi mağazalarımızda çalışan 4 kişi de dahil. Yönetimde 10 kişi ve üretimde 40-50 kişi var.
Şirketiniz son iki yılda çok büyük bir büyüme gösterdi. Bu başarının arkasında yatan sır nedir?
Sürekli gelişme ile sektörün gereksinimleri ve değişimlerine hızla adapte olabiliyoruz (teknoloki, düşünce tarzı, ve davranış biçimleri), bunu ürünlerimizde de görebilirsiniz – farklı jenerasyonlar, farklı davranış biçimleri. İyi bir markayız ve iyi bir üne sahibiz, bu da müşterilerimizin firmamıza olan güvenini tazeliyor. Aynı zamanda şikayet yönetimi ve müşteri hizmetlerine de çok büyük önem veriyoruz.
Bunun bir de insancıl arka planı var değil mi?
Evet, kesinlikle. İnsanlar ger zaman benim için büyük önem taşıdı ve şimdi de bunun meyvelerini görüyoruz çünkü insanlar bize onlara davranıldığı gibi davranıyorlar. Bu ilginç bir paradokstur, eğer kişilere güvenirseniz, insanlar sizin açık ve dürüst olduğunuzu anlarsa, onlar da sizin güveninizi kazanmak isterler. Bence bu günkü çalışma koşulları göze alındığında başka türlü davranmak mümkün değil.
Ne sıklıkla yeni çalışan arıyorsunuz?
Üretim bandı için neredeyse her zaman bir ilanımız vardır, sürekli aday arıyor ve işe alım yapıyoruz. Kişiler mevsimsel işlere yöneldiği için bu alanda çok fazla değişim oluyor – yazları herkes çıldırmış gibi oluyor ama sonbahar geldiğinde çalışan sayımız artıyor. Her iki ayda bir ofis veya yönetimsel görev için de bir kişi arıyoruz (mağazalar ve lojistik de dahil).
Aktif olarak işe alım yaptığınızda elinizden kaç tane aday geçtiğini tahminen söyleyebilir misiniz?
Bu ilginç bir soru çünkü CV’ler İK yöneticimiz Timi’ye gidiyor, ve bu sayı o kadar büyük ki – işin ne olduğuna göre değişmekle birlikte 100 kişi olabilir. Timi çok fazla eleme yapıyor. Ben sadece tüm adımlardan başarıyla geçmiş son adayları görürüm, bu da ayda sadece 2-3 kişidir.
Performia online testlerine sınırsız üyeliğiniz var. Bu testlerden bir tanesi de EXEC U-TEST, bu testi kullanıyor musunuz?
Yeni işe alımlar söz konusu olduğunda, ikinci görüşmeden önce bu testi yapmalarını istiyoruz. Güçlü ve zayıf noktalarına bakıyoruz, ve görüşmedeki sorularımızı bu yönde soruyoruz. Testi aynı zamanda çalışanlarımıza da uyguluyoruz, ve şu anki durumlarına, onlara nasıl yardım edebileceğimize bakıyoruz.
Neden EXEC U-TEST’i kullanmaya karar verdiniz ve size sağladığı en büyük yarar ne oldu?
Benim için en büyük yarar kişiyi çok daha kolayca çok daha derinden tanıyabiliyor olmak. Bir adayın hangi işe daha uygun olduğuna çok daha kolay karar veriyorum. Bazen başımıza böyle şeyler geliyor, aday bir iş için başvuruyor ancak test sonucuna bakarak başka bir pozisyonda daha iyi olacağına karar verip bu yönde teklif veriyoruz.
Sizce bir firma için çalışanlarının kişiliğini bilmek nasıl bir fayda sağlar?
En faydalı olduğu zamanlar çalışanların kişiliğini derinlemesine inceleyebildiğim zamanlardır, böylece onlarla doğru iletişimi kurabilirim ve doğru şekilde çalışabilirim. Yani, burada yetmiş kişi var ve bu çok fazla özellik ve kişilik demek, ve tüm iş arkadaşlarımın sevdiğim yönleri var. Bu çok öneli. Onların nasıl çalıştığını anlıyorum, onları kitap gibi okuyorum diyebiliriz.
İşe alım alanında ise, testten zayıf noktalarını görüyorum ve onların staj dönemini, eğitimlerini ve iş yerleştirmelerini tam olarak nasıl yapmamız gerektiğine karar veriyorum. Bu tıpkı bir puzzle gibi. Macaristan için bu çok farklı bir yönetim sistemi.
İşe alım yaparken EXEC U-TEST’in sonuçlarıyla nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Kişinin şirketin bir parçası olması sürecini çok açık bir şekilde takip edebiliyor iyileştirebiliyor, uygun olup olmadığını onaylıyor ve böylece kolaylıkla ekibe dahil ediyorum. Bu konuda çok fazla deneyimim var, bu yüzden tam neye dikkat etmem gerektiğini iyi biliyorum. Yeni bilgileri doğru bir şekilde verirseniz, kişi rahatlar ve kendi görevinin ne olduğunu daha iyi kavrar.
“Kişinin şirketin bir parçası olması sürecini çok açık bir şekilde takip edebiliyor iyileştirebiliyor, uygun olup olmadığını onaylıyor ve böylece kolaylıkla ekibe dahil ediyorum.”
Sizin bakış açınıza göre kişilik testlerine genel olarak baktığınızda zorlukları nelerdir?
Adayların testi kendi başlarına doldurduklarına ve dürüst cevaplar verdiklerine emin olmak gerekiyor, bunun önemini anlamayan kişiler olabiliyor. Ama eğer medyadan gelen negatif düşünceleri varsa bile (kişisel veri güvenliği, vb.) genelde adayların %80’i testi cevaplıyorlar, özellikle de görüşmede sonuçları onlarla paylaşacağımızı söylediğimizde.
Kalifiye eleman bulmakta zorlanıyor musunuz? Yeni çalışanları firmanıza çekmek için neler yapıyorsunuz?
Bazı pozisyonlar için evet. Uzmanlık gerektiren alanlarda doğru kişiyi bulmak kolay olmuyor. Bunun nedenlerinden biri de Macaristan’daki eğitim yetersizliği. Bu sorunu şirket içi eğitimler ile çözüyoruz.
Şirketin imajına da büyük önem veriyoruz. Eğer bir çalışanı işten çıkarmamız gerekiyorsa veya bir elemanımız işten ayrılmak istiyorsa, bu süreci doğru ve dürüst bir şekilde yönetiyor ve firmamıza düşmanlık beslemeyeceklerinden emin oluyoruz. Kişilere gereken her şeyi (araçlar, temiz ve kaliteli bir ortan) sağlamaya, onları iş yerinde rahat ettirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle firmamızla ilgili iyi haberleri aldıklarında gelip bunu duyurmaya çok istekli oluyorlar. Aynı zamanda bir stajyer çalışan programımız var, bu nedenle bir pozisyon açıklandığında önce çalışanlarımızla paylaşıyoruz ve iyi bir aday getirirlerse, o aday şirketimizde kalırsa onlara da bir ödül veriyoruz. Olduğumuzdan farklı görünmeye çalışmıyoruz, ve reklamlarımızı da bu yönde veriyoruz.
Performia işe alım sürecimizde çok büyük rol oynuyor, özellikle de EXEC U-TEST, çünkü çok kullanışlı ve anında ölçülebilir sonuçlar veriyor.
Yeni çalışanları işe alırken size yardımcı olan, var olan çalışanları elinizde tutmayı sağlayan şey nedir?
Seçim yaparken, şu ana kadar konuştuğumuz şeyler var. Var olan çalışanı elimizde tutmak ise çok daha zor. Bu alanda çok fazla efor sarfediyoruz. Kendi içimizde bir işe girişten sonra entegrasyon bölümümüz var, onlara tüm organizasyonun işleyişini anlatmaya çalışıyoruz. Yeni çalışanlar için kontratımızda bir deneme süresi var. Her ay kişinin gelişmesini gözlemliyoruz. Üç ayın sonunda, neyi yapabildiklerine bakıyoruz. Genelde bizimle kalıyorlar.
Performia işe alım sürecimizde çok büyük rol oynuyor, özellikle de EXEC U-TEST, çünkü çok kullanışlı ve anında ölçülebilir sonuçlar veriyor. Performia’nın eğitiminin harika olduğunu düşünüyorum. Öğrenilebilecek en uygulanabilir ve önemli yönetim araçlarından birisi ve yönetici olarak bunun yararını sürekli görüyoruz.
Árpád Vas
- Árpád Üniversiteden ziraat mühendisi ve ekonomist olarak mezun oldu. Faktum Bútor Kft.’yi kurmadan önce, çocuklar için ahşap oyuncaklar üreten bir firmada uzman mühendis olarak çalışıyordu. Faktum Bútor Kft. Mart 1994’de kuruldu ve bu gün de bir aile şirketi olarak devam etmekte.
- Ailesinin en büyük başarısı olduğunu söylüyor. Çocukları, ve sağlıklı, iyi bir çalışma alanı yaratabilmiş olması.
- Boş zamanlarında spor yapıyor, örneğin squash, yoga, koşu ve yüzme. Dış mekanları, seyahat etmeyi, müzik dinlemeyi ve ailesiyle vakit geçirmeyi seviyor.
İnsanlar kişilik potansiyelini ölçen herhangi bir testi yapacakları zaman heyecanlanabilirler, ancak bu konudaki düşüncelerimizi özetlemek gerekirse, başarılı müşterilerimiz şöyle diyor; “Yapabilirliği yüksek insanlar test edilmekten korkmazlar.” Şirketlerinde kişilik testlerini sürekli kullanan kişilere deneyimlerini sorduk. Akıllarında kişilik testi ile eş anlamlı olarak, Performia’nın ürünü olan EXEC U-TEST’in olmasına şaşırmadık.
- Sizce çalışanların kişiğini test etmenin bir şirkete en büyük yararı nedir?
- Bizlere, testin size çok büyük yardım sağladığı veya bakış açınızı değiştirdiği durumlardan bir kaç örnek verebilir misiniz?
İsim:
Pozisyon: İK Yöneticisi
Şirket: Ark Soluciones Arquitectonicas y Diseño S.A.S. Kolombiya
EXEC U-TEST’i kullanmaya başladıklarından beri işe başvuran her kişiye yapmışlar. Ayrıca hali hazırdaki çalışanlarında da bu testi kullanıyorlar. EXEC U-TEST’i çok sık kullanıyorlar, her işe alım gereksinimleri arttığında ve her seviyede; operasyondan düşük seviye pozisyonlara ve yönetici pozisyonlarına kadar.
- Kişilik testi kullanmanın çok büyük yararları var, çünkü şirketimiz için çalışacak kişilerin davranışlarını öngörebiliyor, ve yanlış kişileri işe alma riskini minimize etmiş oluyoruz. Aynı zamanda, işe alınan kişilerin işe başladıktan sonra nasıl davranacaklarını da öngörebiliyoruz. Bu sistem sayesinde şirketimiz için problem yaratabilecek kişileri işe almaktan kurtuldum.
- Bizimle çalışan bir muhasebe analistini test etmiştik, ve testteki aktivite bölümünün çok yüksek olduğunu gördük; ki bu masa başı bir iş için uygun değildi. Kişiyi gözlemlediğimizde kalkıp gezinmeden yarım saat masasında oturamadığını gördük. Bu kişiyle konuştuğumda, muhasebe okuduğu halde yapmak istediğinin bu olmadığını söyledi. Ne yapmak istediğini sorduğumda ise insanlarla yakın ilişki kurabileceği satış alanını istediğini söyledi. Bu test sayesinde çalışanımızın rahatsız olduğunu önceden gördük ve istifasını alırken hiç şaşırmadık.
İsim: Lucie Veverkova
Pozisyon: Operasyon Yöneticisi
Şirket: PAS, s.r.o., Çek Cumhuriyeti
EXEC U-TEST’i işe alım için her zaman kullanıyorlar, ve şirkette bir senedir çalışan kişilere de herhangi bir değişiklik olup olmadığını görmek için testi uyguluyorlar.
- Potansiyel çalışanlarımızın %95’inde bu testi uyguluyoruz, ve en büyük kazanımı sağladığımız nokta görüşmeye sadece o pozisyon için uygun olan kişileri çağırıyor olmamız ve onlardan ne beklentimiz olabileceğini önceden bilmemiz. İlk olarak bu verilerle görüşmeyi yapıyor ve ancak bundan sonra onları işe alıyoruz. Bu da demek ki onların güçlü ve zayıf noktalarını önceden biliyoruz ve bu işimizi kolaylaştırıyor. Dürüst olmak gerekirse, test sonuçlarına önceden bakmadan bir görüşmeye girmeyi hayal bile edemiyorum çünkü görüşmelerde kendilerini çok iyi gösteren bazı insanlar gerçekte çok farklı olabiliyorlar veya bazen tam tersi kendini “satmayı” bilemeyen ama aslında teste ve üretkenliğe baktığınızda çok başarılı olan insanlar da oluyor. Böyleye kişilik testleri sadece seçtiğimiz kişilerle görüştüğümüz için büyük bir zaman kazandırıyor. Öteki yandan bazen sadece iki üç kişi ile görüştüğümüz oluyor ki bu bazı kişilerce seçenek yapmak için çok küçük bir havuz gibi görülebiliyor.
- Bir yıl önce şirketimiz için bir yönetici asistanı arıyorduk. İş çok değişken, bu işi yapan kişinin çok fazla döngüyü kapatması ve sonuç almak için bazen insanları iteklemesi gerekiyor. Çok fazla adayımız vardı ama testte iyi olan kimse yoktu. Böyleye 14 günlük bir süreç içinde sadece tek bir görüşme yapmıştık, görüştüğümüz genç hanım ilk başta çok sessiz görünen, agresif olmayan bir kişiydi ve onu bu pozsiyonda hayal edemiyordum. Ancak, testine bakıldığında çok aktif, iletişimi yüksek, iyi organize ve güçlü bir itiş gücüne sahip olduğu görülüyordu. Bu özellikleriyle tam aradığımız kişiydi. Cevaplarına bakılırsa aynı zamanda üretkendi de ve referansları da iyiydi. Sonuç olarak Performia’nın öğrettiği şeylere güvenmeye ve onu işe almaya karar verdik. Bir yıldan fazla süredir bizimle çalışıyor ve işinde son derece iyi.
İsim: Elena Villarreal
Pozisyon: HR Consultant
Şirket: Harlingen Family Dentistry, ABD
Şirketteki herkes üzerine EXEC U-TEST’i kullanıyorlar – yeni kişiler, terfi alacak kişiler, ve departman değiştirecek kişiler.
- EXEC U-TEST’i kullanmak bir kişiyle ilgili fikir edinmemde çok yardımcı oluyor, bu bilgiyi ilgili yönetici ile paylaşıyorum. Böylece yöneticisi bu kişiyi nasıl yöneteceğini ve hatalarını nasıl düzelteceğini anlıyor, hatalar gerçekten de düzeltilebiliyor. Aynı zamanda kişilerin nasıl çalıştığıyla ilgili bilgi alıyorum – önce eğitilmeleri mi gerekir yoksa direk havuza atıp yüzmeyi kendi kendilerine mi öğrenmelerine izin vermeliyiz. Bizim alanımızda eğitim çok önemli çünkü herkese eğitim veriyoruz, test bize kişiyi nasıl eğiteceğimizi söylüyor – kişinin bir şeyi öğrenmede sorunu bu var yada fikse olmuş fikirleri mi var, vb. Buna dayanarak, yöneticileri uyarabilir, tavsiye verebilir veya durumu nasıl ele almaları gerektiği konusunda onları hazırlayabilirim.
- Bir kaç yıl önce bir diş doktorunu test sonuçlarına rağmen işe aldık. EXEC U-TEST’ine bakarak bu kişinin iş yerimize uygun bir kişi olmadığını görmüştüm, ancak eşimi kendisini işe alması konusunda ikna etmişti ve bizim tarafta da bu diş dokturna destek olma isteği vardı. Eşim çok uzun zaman ve efor sarfettikten sonra sonunda bu kişiyi işten çıkarmamız gerektiği sonucuna vardı. Sonuç bizim için çok büyük bir zarardı, ve bu doktorun yaptığı işlerin çoğu daha sonra tekrar yapılmak zorunda kaldı. Eğer onu dinlemek yerine teste güvenseydim, eşim iki yılını bu kişiye yardım etmeye çalışarak harcamayacaktı ve bu kişinin hatalarını düzeltmek için daha da fazla çalışmasına gerek olmayacaktı. Testin ne dediğine bakmaksızın referansları da her zaman kontrol ederiz.
Benim deneyimime göre, eğer referans alamıyorsanız bu kötüye işarettir, bu benim için bir altın kuraldır. Ve tabii ki bu diş doktoru için referans alamamıştık, ve bizden ayrıldıktan sonra daha önceki işyerinden de kötü bir şekilde ayrıldığını öğrendik. EXEC U-TEST’in sonuçlarına %100 güveniyorum.
İsim: Gerard Barwell
Pozisyon: Managing Director
Şirket: Silverdrop, Avustralya
EXEC U-TEST’i tüm yeni işe alımlarında kullanıyorlar, aynı zamanda tüm çalışanlarını da teste tabii tuttular.
- İş teklifi yapmadan önce her zaman testi yaparız. Artık bizim kişisel görüşümüz veya kişinin özellikleri ne olursa olsun 2.5 puanın altında kimseyi asla işe almıyoruz (bu şu anda Avustralya’daki bir pilot uygulamadır, 5 en yüksek ve 1 en düşük olmak üzere 5’den 1’e kadar puanlandırma yapılmakta). 2.5’in üstünde olanları yönetmek çok daha kolay. 2.5’in altında ise kaynaklarımızın yapabilirliğinden çok fazla problem çözmemiz gerekiyor. Bunu geçmişte denedik ve uzun vadeli olarak fayda sağlamadığını gördük. Ekip çalışması aradığımız en önemli özellik. Kendilerini dışarıya kapatacak kişilerden uzak duruyoruz. Aynı zamanda kişinin tek başına da çalışabilir olması gerekiyor çünkü biz küçük bir firmayız.
- Yakın zamanlarda bir teknik danışman işe alacaktık. Başvuru sayısı çok az olduğu için bu sefer görüşmelerden sonra test yapmaya karar verdik. Kişiyi görüşmede çok beğendik, açık ve sıcak bir insana benziyordu. Daha sonra kişiyi test ettik. Sonuçlar düşündüğümüzün tam tersi çıktı. Kendi içimizde konuyu tartıştıktan sonra görüşmede gözden kaçırdığımız bazı detaylar olduğunu anladık. Bu kişiye düşük bir not vererek test sonuçlarına göre işe alım yapmaya karar verdik. Bu bizi gelecekte yaşayabileceğimiz bir çok problemden kurtardı, ve test sonuçlarına göre işe aldığımız kişiden şu an çok memnunuz.
Kişilik kullanılmış bir “çözümler” paketidir ve işe almadan önce bunu bilseniz iyi edersiniz.
Mårten Runow’a “Kişilik tam olarak nedir? diye soruyorum. “İyi bir soru!” diye cevap verdiğinde rahatlıyorum, çünkü en yüksek seviyedeki yöneticiye böyle basit bir soru soruyorum, ve 25 yıldır her gün bu konuyla uğraştığı düşünüldüğünde biraz fazla temelmiş gibi geliyor. “Kişilik çoğu zaman tam olarak anlamadan kullandığımız bir kelimedir”, diye söze devam ediyor. Dünya çevresinde bir çok firma için işe alım süreçlerini yöneten uzman firma Performia’nın kurucusuna göre, kişilik ve onun test edilmesinin arkasındaki asıl hikaye nedir?
Mårten’in çok işe yarar bulduğu tanımlardan biri şu: “Kişilik, bir ‘çözümler’ paketidir. Her kişi için hayat, bir çok farklı durumla karşılaşmak demektir, problemler de buna dahil. Kişilik, bu durumlarla başa çıkmak için kişinin ne tür çözümleri kullandığını gösterir. İşte size bir örnek:
İki kişi de istedikleri bir iş olanağından red cevabı alırlar. Birisi bunu takiben üç hafta boyunca üzülür, birisinin ona anlayış göstereceğini, ve acıma duygusu ile ona işi teklif edeceğini umar, halbuki gerçekte elindeki işi de kaybeder (çünkü çalışmayı bırakmıştır) ve yeni iş de bulamamıştır. Öbür kişi ise bu red cevabının üzerine bir çok başka iş başvurusu yapmaya devam eder, ve iki hafta sonra yeni ve daha iyi bir iş olanağından kabul almıştır. Aynı temel soruna iki farklı çözüm uygulandığını görüyoruz.” Mårten’in dediğine göre, kişiliği anlarsak, kimin hangi çözümü kullanacağını da anlarız ve bu da ekibimize hangi kişiyi dahil edeceğimize karar vermekte bize yardımcı olur.
“Aynı zamanda, kişinin çözümlerinin (böylece de kişiliğinin) deneyimler sonucu zamanla değişebileceğini de eklemek isterimi, yani kişilik sabit değildir ve zamanla daha iyiye (bazense saha kötüye) değişebilir. Çünkü bir kişi bir soruna daha iyi bir çözüm üretirse, bu yeni çözümü kullanmaya başlayacaktır.”, diye de ekliyor Mårten.
Üretim mi Kişilik mi
Performia’nın müşterilerine sunduğu araçlardan biri olan ve günümüz iş dünyasında işe alım ve ekip oluşumunun önemli bir parçası olan EXEC U-TEST testini neden kullanıyorsunuz, ve işe alımda neden sadece üretkenliği ölçmekle yetinmediniz?
“Çünkü işe alımı gerçekleştirirken size ekstra bir katman, bir kesinlik ve kullanışlılık sunuyor”, diyor Mårten. Dünya üzerinde ekip kurma konusundaki uzmanlardan biri olan Mårten; “Kişilik ise gerçekten üretken kişilerin kim olduğu sorusuna cevap vermez. Çok mantıklı olmayan veya karmaşık bir kişilikle karşılaşabilirsiniz, ve bu kişi üretime büyük katkı sağlayabilir, veya tam tersi çok mantıklı ve size zorluk çıkarmayan bir kişi çok kibar ve iyi bir insan olsa da işe yarar bir başarı elde edemiyor olabilir”, diye de ekliyor.
Üretkenlik analizini (ki bu işe alımdaki en önemli faktördür) EXEC U-TEST sayesinde kişilikle birleştirdiğimizde bu kişinin nasıl ve ne tür bir çalışma yapacağını daha iyi anlarız, ve bu kişi nasıl yönetmemiz gerektiğine dair bir “kullanım kılavuzu” elde etmiş oluruz.
SORULAR NEDEN HERKES İÇİN AYNI?
Ülkeler arası kişilik puanları farklılık gösterebildiği gibi, bir ülkenin ortalama puanı da zamanla değişebilir. Performia bu değişimleri ulus arası çapta takip etmektedir. Burada işe alım açısından ilginç olan şey bir kişinin başarılı olması için gereken ana karakteristikler ve kombinasyonlar çok benzerdir. Örneğin Macaristan’da başarılı bir muhasebecinin mükemmeliyetçi kişiliğe sahip olduğunu görürsünüz, bu İsveç veya Çin’deki bir muhasebeci için de geçerlidir. Bu yüzden testler her yerde aynıdır ve sonuçlar milliyet veya memleket fark etmeksizin bireylere uygulanabilir.
“Yine de, ortalama Rus profili ortalama Güney Amerika’lıdan farklı olabilir. Brezilya’da gerçekten doğru ve stabil iş yapacak bir muhasebeci bulmak için, İsviçre’ye göre daha zor olabilir.” Diyor Mårten, deneyimlerinden faydalanarak.
TEST YORUMLAMA – ÖĞRENİLEBİLİR BİR BECERİ
Eğer EXEC U-TEST testimizi tanıyorsanız ve müşterilerimizin yorumları kendileri yaptıklarını biliyorsanız, kendinize bir çok kez şu soruyu sormuş olabilirsiniz; ‘Psikoloji veya benzeri dallarda eğitim almamış kişiler nasıl oluyor da EXEC U-TEST’i yorumlayabiliyor?’ Mårten bu soruya cevabı basit: “Çünkü testimiz çok mantıklı prensipler üzerine kurulmuştur ve her zeki iş insanı doğru eğitim ile bunları öğrenebilir ve anlayabilir. Aynı zamanda sistem de yorumcuya yardımcı olmakta, böylece hem pozitif hem de negatif noktaları gözden kaçırmıyorsunuz” diyor Mårten.
“Ve herkes ‘testi test edebilir’, tanıdıkları kişilere testi yaptırdıktan sonra sonuçları o kişilerle olan deneyimleri ile karşılaştırabilirler. Eğer sonuçlar sizin gözlemleriniz ile örtüşmüyorsa, bu sistemi kullanmaktan vaz geçersiniz, çünkü kararlarınızda size istediğiniz şekilde yardımcı olamayacaktır. Ama eğer sonuçlar gerçekten gözlemlerinizle örtüşüyorsa, önceden tanımadığınız insanlarda alacağınız sonuçlara güvenmek daha kolay olacaktır”, diye öneriyor Mårten.
GELECEKTEKİ PARTNERİNİZİ TEST EDİN
Biraz havayu yumuşatmak adına, Mårten’e EXEC U-TEST’i yorumlarken başına gelen en komik hikayeyi anlatmasını istedim. “Bir çok hikaye var ama bir tanesi öne çıkıyor. Tel Aviv’den bir müşterimiz, “arkadaşı ve arkadaşının nişanlısının” testini yorumlamamızı, ve çift olarak ne kadar uyumlu olduklarını söylememizi istedi, çünkü evlenmek üzerelerdi. Danışmanın yorumu şöyle idi: ‘Damat sade ve tatlı bir insan ancak gelin sabır taşını çatlatır.’ Müşteri daha sonra bize durumu açıkladı, bu aslında kendi testiydi ve evlendikten 4 ay sonra hiç bir şekilde anlaşamadıkları için boşanmıştı.
Kişiliği yorumlarken böyle hikayelerle sık sık karşılaşırız. Bunu Lucia Spáčilová’nın sözleri ile özetlemek istiyorum: “Testi yapmak kişiyi değiştirmez, ama şüphelendiğiniz şeyleri siyah ve beyaz olarak net bir şekilde görmek, işte bu bir dönüm noktası!”.