Marten Runow’dan Editöryel Yazı
İşe alımdaki asıl sorunları bir kaç satırda anlatmak aslında hiç de zor değil. İyi bir izlenim yaratan, ama aslında kıymetli hiç bir üretim yapmayan kişileri işe almak şeklinde özetleyebiliriz. Daha da kötüsü ise, daha önce çalışmakta olan bir sistemi gizlice bozacak bir kişiyi işe almaktır. Tanıdığım çoğu yönetici bu tür durumları deneyimlemiştir.
Eğer şanslıysanız yalnızca bir kaç bin euro ve biraz zaman kaybedersiniz; ama şansınız kötüyse size milyonlara hatta şirketinize mal olabilir. Durumun ne kadar kötü olduğu gerçekten görmeden veya deneyimlemeden anlaşılamaz.
Genel olarak, ne kadar yüksek seviyede bir işe alımsa, hataların o kadar büyük etkisi olacağı düşünülür, ancak düşük seviyeler olarak tabir edeceğimiz çalışanlar da, hatalı bir işe alım yapıldığında çok büyük zararlara neden olabilirler, hem maddi hem de manevi olarak, büyük müşterilerin gitmesine neden olabilir, iyi çalışan üretken elemanlarınızın işini bozabilir, gerensiz masraflar ve cezalara neden olabilir, vb. Bu nedenle profesyonel işe alım uzmanları size önemsiz eleman diye bir şey olmadığını söyleyecektir. Gerçek bir ekip bir zincir gibidir, zayıf veya işe yaramayan halkalara yer yoktur.
Bizler işe alım süreçlerinizi sadece güvenli değil aynı zamanda son derece etkili ve karlı kılmak için bu alana ışık tutmayı umuyoruz. Bunun olabilmesi için de, sizin ve personelinizin işlerini yürüten ve işe alım yapan kişilerin bilgi dağarcığında boşluklar olmaması gerekiyor.
Bu derginin amacı, işe alımı bir “kumar” olmaktan çıkarıp, iyi kontrol edilen bir aktiviteye dönüştürmektir. İdeal olarak, sizin ve iş arkadaşlarınızın vakti ve ilgisi üretimi ve iş akışını arttıracak aktivitelerde olmalıdır.
Sizlere ve işe alım süreçlerinize en iyi dileklerimi sunuyorum!